Open/Close Menu Kültür Rotaları Derneği

Köylerde yaşamanın bugünlerde ayrı bir avantajı var. Hele ki bu köy Likya Yolu üzerindeyse bu güzellik katlanarak, ayrıcalığa dönüşüyor.
Bulunduğumuz bölge Türkiye’nin botanik açıdan en çeşitli bölgelerinden biri oluyor. Güneybatı Toroslar’da 600’den fazla endemik bitki bulunmaktadır. Zorunlu kısıtlamalar, uzun zamandır bitirmeyi planladığımız bölgesel flora kılavuzlarımıza odaklanma imkanı sağlıyor. Bu dönem yeni fotoğraflar çekebilmemiz için mükemmel bir fırsat. Alıştığımız şekilde, özgürce hareket edememek biraz sinir bozucu olsa da, neyse ki ‘arka bahçemiz’  var ve arka bahçemiz makiden çam ormanlarına, daha yüksek irtifa sedir ormanları ve çayırlıklara varan birçok ilginç bölgeye erişim sağlıyor. Sadece birkaç kilometrelik seyahatle Akdeniz bitki örtüsünden alpin ortamlara ulaşmak mümkün.

 

 

Evimizin etrafındaki boş araziler, yol kenarları mevsim geçişleriyle değişmekle beraber, şu günlerde açan türlü türlü papatyaların yanı sıra Papaver rhoeas’la çok hoş bir kontrast oluşturan Scandix pecten veneris’le kaplı. Ara ara gördüğümüz Bellevalia trifoliata’lar bizi çok mutlu ediyor.
Çıktığımız yürüyüşte biraz ilerliyoruz ve Dracunculus vulgaris‘in mermer görünümlü muhteşem sapları çarpıyor gözümüze. Spata adı verilen Araceae’ye özgü büyük, kırmızımsı kahverengi olan ve ilerleyen dönemde açacak olan çiçekleri pis kokularıyla bilinirler.
Kehribar damlacıklar gibi çiçekleri olan Onosma frutescens ve bölgenin tipik orkidelerinden olan Orchis anatolica’lar çıkıyor karşımıza. Yakın zamanda Anacamptis laxiflora, Ophrys reinholdii, Cephalanthera rubra, Limodorum abortivum gibi başka orkide türleri de açmaya başlayacak.

Yürüyüşü bitirip aracımızla biraz yukarılara çıkmaya karar veriyor ve sedir ormanlarına kadar ilerliyoruz. Orman altları Cyclamen alpinum ve Lamium garganicum’larla renklenmiş. Çayırlıklara vardığımızda ilk gözümüze çarpan, Berberidaceae ailesinin kendine özgü bir üyesi olan Leontice leontopetalum. Etrafta yüzlercesi var ve hepsi de çok fotojenik.

 

 

Biraz daha ileride kayalık alanlarda bulduğumuz Fritillaria carica’ların bize verdiği keyif, yediğimiz soğuk rüzgarın acısını dindiriyor. Bu alanda ters lalelerin yanı sıra rengarenk paspaslar gibi görünen Aubrieta deltaoides ve nemli toprağı kaplayan Ornithogalum lanceolatum’lar var. Ama günün en güzel anı, dönüş yolunda köyün hemen üstündeki kayalarda, yünlü mat şeklinde görünen Ajuga bombycina’yı gördüğümüz an oluyor.

Harika bir arka bahçemiz var!

Başak ve Chris GARDNER

 

 

 

 

  1. Nisan 15, 2024

    509851 136144You produced some decent points there. I looked over the internet for any difficulty and found most individuals goes as effectively as along with your web web site. 542550

Write a comment:

*

Your email address will not be published.